
Ümraniye escort Meryem, Ümraniye’nin Ihlamurkuyu Mahallesi’nde, beton yığınlarının arasında kalmış eski bir apartmanın üçüncü katında yaşıyordu. Camında yıllardır yıkanmamış bir tül perde vardı. Dışarıdan içeri görünmezdi ama içeriden herkes görünürdü. O perde aralığı, onun dünyayla tek bağlantısıydı.
57 yaşındaydı. Bir zamanlar otobüs terminalinde çaycılık yapmış, hayatı gelip geçen insanlardan ibaret sanmıştı. Gülmeyi çok severdi, ama kendine ait gülüşleri yıllar önce bir bavula koyup bir yerde bırakmıştı. İstanbul’a gelişinin üzerinden 20 yıl geçmişti ama sanki hiçbir yere varamamış gibiydi.
Geçmişi fazla kalabalıktı, geleceği ise sessiz. Ne arayanı vardı ne soranı. Sadece her ay sonu, bir apartman görevlisi zarf içinde yardım parasını getirirdi. O parayla kirasını, birkaç günlük yiyeceğini karşılar, geri kalan zamanını pencerede geçirirdi. İnsanlar nereye giderdi, neden dönerdi, kimse anlatmazdı ama Meryem hep tahmin ederdi.
Karşı Balkondan Gelen Merhaba
Ümraniye escort Bir gün karşı balkona yeni bir kiracı taşındı. Genç, 30’larının başında bir kadın. Meryem her sabah onun pencereyi açışını izledi. Kadın önce tülünü düzeltiyor, ardından çiçekleriyle ilgileniyordu. Bir sabah, kadın pencereye çıktı ve Meryem’in olduğu pencereye başıyla selam verdi. Meryem şaşırdı. Hiç alışık olmadığı bir hareketti. Ama bir şey demedi. Ertesi gün aynı kadın pencereye bir not astı:
“Merhaba. Kahve içmek ister misiniz?”
Meryem önce perdeyi iyice kapattı. Sonra tekrar araladı. O gün kahveye inmedi ama iki gün sonra elinde küçük bir kutu çikolata ile kapısını çaldı. Karşı balkondaki kadın onu güler yüzle karşıladı. Oturdular, konuştular. Sessiz geçen onca yılın ardından kelimeler ilk kez kendi sesinden çıktı.
Meryem o günden sonra perdeyi eskisi kadar sıkı kapatmadı. Çünkü artık biri fark etmişti. Ve bazen sadece fark edilmek bile bir insanı hayata tekrar tutundurabilirdi.
Bir yanıt yazın