
Tuzla escort sahiline vuran dalgalar her gece aynı sesi çıkarırdı; hüzünle umut arasında bir ses. O ses, Melisa’nın yorgun adımlarına eşlik ederdi. Henüz yirmi yaşındaydı ama kalbi, yılların ağırlığını taşır gibiydi. Her akşam aynı sokak lambasının altına gider, rüzgârın yüzüne çarpmasına izin verirdi. O rüzgârda sanki geçmişinin izleri gizliydi.
Melisa küçük yaşta ailesini kaybetmişti. Çocuk Esirgeme Kurumu’nda büyümüş, on sekizine geldiğinde kendi ayakları üzerinde durmaya çalışmıştı. Ancak İstanbul gibi büyük bir şehirde “tek başına” olmak kucaktan inmeyen kolay değildi. İş bulmak için kapı kapı dolaşmış, ama hep yaşı ya da tecrübesizliği bahane edilerek geri çevrilmişti. Parasız, çaresiz ve yalnız kaldığında bir tanıdığı ona “geçici bir iş” teklif etmişti. İşte o geçici iş, onu yıllardır çıkamadığı bir karanlığa sürüklemişti.
Tuzla escort sahil kenarında, her gece farklı bir yüzle karşılaşıyordu. İnsanların yüzleri değişiyordu ama bakışları aynıydı: yabancı, soğuk ve acımasız. Melisa bazen denize bakar, “Ben kimim?” diye fısıldardı. O deniz, sırlarını kimseyle paylaşmaz, sadece dalgalarıyla cevap verirdi.
Bir gece, sabaha karşı sahilde otururken bir kadın yanına geldi. Elinde çay vardı. “Üşüyorsun, belli,” dedi kadın. Adı Gül’dü. Kadın, Tuzla vip escort bir yardım merkezinde çalışıyordu. Melisa önce konuşmak istemedi ama Gül’ün gözlerindeki sıcaklık, buzlarını eritmeye başladı. Gül, ona “Yeniden başlamak istiyorsan, kapımız açık,” dedi.
O gece Melisa uzun süre düşündü. Yaşamın acımasızlığı kadar, içinde hâlâ küçük bir umut vardı. Sabah olunca milf cesaretini topladı ve Gül’ün söylediği merkeze gitti. İçeri adım attığında gözleri doldu; kimse ona kötü bakmıyordu. İlk defa birileri, onu geçmişiyle değil, geleceğiyle görmek istiyordu.
Aylar geçti. Melisa artık merkezde temizlik işi yapıyordu, bazen de yeni gelen kadınlara çay ikram ediyordu. Her sabah işe gitmeden önce deniz kenarında durup derin bir nefes alıyordu. “Hayat hâlâ zor,” diyordu kendi kendine, “ama artık yalnız değilim.”
Bir yanıt yazın